Sokak Sanatı ve Kültürel Etkisi
Sokak Sanatı?
- O da ne ki?
Bu yazımızın içeriğinde "Sokak Sanatı" ile anlatılan şey; şehrin duvarlarına çizilen Grafiti veyahut vicdansız aşklara yazılan sitem dolu sözler ya da ülke yönetiminde bulunan memurlara yazılan isyankâr sözler... Örneğin: "Benzin Litresi Kaç TL Oldu?" ya da "Kaderimse Çekerim" gibi gibi...
Elbette biz işin gerçekten SANAT olarak atfedilebilen Grafiti kıyısına doğru yüzeceğiz.
Grafitinin bugün sözlüklerde yer anlamına göre doğuşu 1960'lı yıllarda Amerikan Rap müziğinin asi tavrı ile doğduğunu söyleyebiliriz. Ancak Grafiti yani Sokak Sanatı yani Duvar Resimleri bilindiği üzere günümüzden 12.000 Yıl öncesine kadar uzanmaktadır. Yine de bugünkü anlamıyla duvarlara 1967 yılında ilk grafiti çizildi. Çizerin lakabı ise "Corn Bread" idi.
İşte işin gerçeğine dair tarihe dokunduğumuzda Grafiti / Sokak Sanatı eserlerinin kültürel etkilerinin ne denli büyük ve kalıcı olduğunu sizler de rahatlıkla görebilirsiniz. Öyle ki; İnanç kültüründen, Savaş Kültürüne ve hatta Ticaret yollarından, geleceğe miras bırakılan duvar çizimlerine dek uzanan çok çeşitli yelpazede etkisi bulunmaktadır.
Avcı Toplayıcı insanların duvarlara çizdikleri hayvan tasvirleri üzerinde av ve avlanacak hayvanın üzerine konuştukları ve planlar geliştirdikleri kesindir. Bugün tüm yiyeceklerimizi marketlerden alabiliyor olmamız bile o günlerde yapılan başarılı planların ve çizimlerin mirasıdır. Avlanma konusunda gelişen toplum bireylerinin oluşturduğu kültürel miraslarını sonraki nesillere aktarılmasını düşünmesi ve avlanma kültürünün yerini hayvanları canlı yakalayıp ehlileştirerek çoğaltması ve hayvancılık ve tarımsal kültürünün geliştirilmesi sağlanmıştır.

Gözlerinizin önüne gelmiştir sanırım bu sahnelerin duvar çizimleri...
Kültürel sahne eserleri olan Buz Devri, G.O.R.A. vb. gibi filmlerde de senaryolara can vermiştir. Bu bile binlerce yıl önceki Sokak Sanatı Eserlerinin kültürel etkisinin ne denli kalıcı ve büyük olduğunu göstermek için yeterlidir diye düşünüyorum. Yine de yakın geçmişte Afrika kıtasında yer alan ve bugün büyük çoğunluğu çölleşmiş bölgede yer alan su kaynakları ve mevsimsel göç yollarının tabelaları olarak çizildikleri düşünülen bölge hayvanlarını bire bir boyutlarında duvar çizimleri keşfedilmiştir. Bu keşiflere dair detaylı bilgiye de linki tıklayarak ulaşabilirsiniz.
Geçmişte yaşamsal yönlendirmeler ve eğitimler için yapılan çizimler...
Binlerce yıl öncesinde yaşamsal yönlendirmeler ve eğitimler için yapılan çizimlerin, günümüzde senaryolara ya da çizildikleri döneme ait toplumsal kültüre ışık tutmaktadır. Bu da günümüzde marjinallik adına çizilenler bir kenara dursun. Toplumsal tabular ve yönetimlere ithafen yazılan grafitiler, yazıldıkları bölge ve insanlarına dair değişkenlikler göstermektedir. Bu da toplumların kültürel ayrımlara direkt örnek teşkil eden birer eser olduklarının ispatıdır.
Çizimlerin, yapıldıkları dönemlerde yaşayan nesilleri direkt olarak etkilemesi de kaçınılmazdı. Elbette ki; yaşanan dönemin rutinlerine karşılık yeni bir fikir ya da eylem keşfedildiğinde bu da sokak sanatındaki yerini alarak kültürel sabitlerin değişkenlik göstermesine yol açmaktadır.
Sözler Bilinçaltında Yer Alır...
Günümüzde duvarlara yazılan sözlerin anlamlı ya da anlamsız bilinçaltında yer almasının kaçınılmaz olması da olayların en net gerçekliğidir. Bugün reklam sektörünün sloganlarının ya da ürün görsellerinin billboardlarda yer alması, toplu taşımalardaki değişken duvarlar olarak nitelendirebileceğimiz monitörlerin de kullanım alanlarının ve amaçlarının genişlemesine sebep olmuştur. Geçmişte elimizde bulunan ve büyük kitlelere hitap edebilmemize imkân sağlayan yegâne mekanlar duvarlar olmuştur. Bu yüzden düşüncelerimizi topluma sunmak adına şüphesiz en kullanışlı alanlar da buralar olmuştur.
Toparlamak gerekirse...
Grafitiler toplumların gördüğü baskılara başkaldırılar niteliği taşırken, bundan binlerce yıl öncesinde ise yaşamsal yönlendirmeleri topluma aktarmak adına kullanılıyordu. Ve günümüzde pek çok kültürel alanda giysi üzerindeki motiflerden, dövmelere, toplumsal ideoloji işaretlerinden, inanç merkezlerinin görsellerine dek sokaklarda başlayan bu sanatların insanlığın yararına veyahut ideolojik olarak karşıt düştüğü anlara hizmet etmektedir.
Nihayetinden yaşamsal akışın yönlendirme tabelaları olan çizimlerden, ideolojilerin ya da baskıların dillendirildiği ve toplumla paylaşıldığı bir evrime tanıklık ediyoruz. Böylesine bir değişimin kültürel etkileri de yazımızın içeriğinde yazandan çok daha fazlasını kapsadığını belirtmeliyiz.